En Çok Turist Çeken 5 Ülke

Bu yazımızda en çok turist çeken 5 ülkeyi derledik.

1 – Fransa
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nün verilerine göre 2012 yılında kaydedilen 83 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülke durumundadır. Fransa’dan sonra gelen ülkeler 67 milyon ile Amerika Birleşik Devletleri ve 57.7 milyonla Çin’dir. Fransa’ya giriş yapan 83 milyon kişi hesaplanırken ülkede yirmi dört saatten az kalan ya da Kuzey Avrupa’dan İtalya, İspanya gibi ülkelere gitmek isteyenlerin otoyollar aracılığıyla yaptıkları kısa süreli yolculuklar sayılmaz. Fransa, tarihî yapıtlarla dolu şehirlere, kumsallara, tatil merkezlerine, kayak alanlarına ve kırsal bölgelere ev sahipliği yapar. Bunların yanı sıra Fransa ayrıca inanç turizmi ile de ön plana çıkar. Hautes-Pyrénées ilinde yer alan Lourdes kenti her yıl milyonlarca turist ağırlar. 2003 yılı verilerine göre Fransa’da en çok turist çeken yapı ve yerler:] Eyfel Kulesi (6.2 milyon), Louvre Müzesi (5.7 milyon), Versay Sarayı (2.8 milyon), Musée d’Orsay (2.1 milyon), Arc de Triomphe (1.2 million), Pompidou Merkezi (1.2 milyon), Mont-Saint-Michel (1 milyon), Chambord Şatosu (711.000), Sainte-Chapelle (683.000), Haut-Kœnigsbourg Şatosu (549.000), Puy de Dôme (500.000), Musée Picasso (441.000), Carcassonne (362.000)’dur.

2 – ABD
Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Turizm Örgütünün verilerine göre 2012 yılında kaydedilen 67 milyon turistle Fransa’dan sonra dünyada en çok ziyaret edilen ikinci ülke durumundadır.

3 – İspanya
İspanya (İspanyolca: Bu ses hakkındaEspaña (yardım·bilgi), [esˈpaɲa]) ya da resmî adıyla İspanya Krallığı (İspanyolca: Reino de España), Avrupa’nın güneybatısında, İber Yarımadası’nda yer alan ülkedir. Güneyde ve doğuda Akdeniz’e, kuzeyde ise Atlantik Okyanusu’na kıyısı vardır. Batıda Portekiz, kuzeyde Fransa, Andorra ve güneyde Birleşik Krallık (Cebelitarık) ile komşudur. İspanya toprakları ayrıca Akdeniz’de Balear Adaları, Atlantik Okyanusu’nda Kanarya Adaları’nı ve Kuzey Afrika’da Ceuta ve Melilla adlı iki özerk şehri de kapsar. 505.992 km2lik[5] alanıyla İspanya, Fransa’dan sonra Batı Avrupa’daki ikinci büyük ülkedir. 650 metrelik ortalama yüksekliği ile de İsviçre’den sonra Avrupa’daki ikinci yüksek ülkedir.[kaynak belirtilmeli]

İspanya parlamenter demokrasi şeklinde örgütlenmiş bir anayasal monarşi rejimi ile yönetilir. 1986’dan beri Avrupa Birliği’nin, 1982’den beri NATO’nun bir üyesidir.


4 – Çin
Antik zamanlardan beri Çin kültürü, büyük ölçüde Konfüçyüsçülüğün ve muhafazakâr felsefelerin etkisi altında olmuştur. Ülkedeki hanedanlık döneminin büyük kısmı boyunca, kökenleri Han Hanedanı’na dayanan prestijli imparatorluk sınavlarında yüksek performans göstermekle toplumsal ilerleme olanakları sunuldu. Sınavların edebi vurgusu, Çin’de kültürel zariflik hakkındaki genel algıları etkiledi, ör. kaligrafi, şiir ve resim boyama gibi sanat formlarının dans veya dramdan daha yüksek olduğu inancıyla. Çin kültüründe uzun zamandır derin bir tarih anlayışı ve büyük ölçüde içe dönük bir ulusal perspektif vurgulanmaktadır. Sınavlar ve liyakat kültürü, günümüz Çin’de yine büyük önem taşımaktadır.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilk liderlerinin geleneksel imparatorluk düzeninde doğmalarına rağmen, 4 Mayıs Hareketi ve reformist ideallerin etkisi altında idiler. Kırsal arazi mülkiyeti, cinsiyetçilik ve Konfüçyüsçü eğitim sistemi gibi Çin kültürünün bazı geleneksel yönlerini değiştirmeyi çalışmakla beraber, aile yapısı ve devlete itaat kültürü gibi diğer yönlerini muhafaza ettiler. Bazı gözlemciler, ÇHC’nin 1949’daki kuruluşundan sonraki dönemi geleneksel Çin hanedanlık tarihinin devamı olarak algılamaktadır; ancak diğerleriyse, özellikle 1960’lardaki Kültür Devrimi siyasi hareketi kapsamında geleneksel kültürünün birçok unsurunun “gerici ve zararlı” veya “feodalizmin kalıntıları” olarak ilan edilip yıkılmasıyla, Komünist Parti iktidarının Çin kültürünün temellerine zarar verdiğini ileri sürmektedir. Başta Konfüçyüsçülük, sanat, edebiyat ve performans sanatları (ör. Pekin operası) olmak üzere, geleneksel Çin kültürü ve ahlakının birçok unsuru, dönemdeki hükûmet politikalarına ve propagandasına uymak için değiştirildi. Yabancı medyalara erişim hâlen sıkı ölçüde kısıtlanmaktadır.

Günümüz Çin hükûmeti, geleneksel Çin kültürünün birçok unsurunun Çin toplumunun ayrılmaz parçası olarak kabul etmiş durumdadır. Çin milliyetçiliğinin artışıyla ve Kültür Devrimi’nin sona ermesiyle geleneksel Çin sanatı, edebiyatı, müziği, filmi, modası ve mimarisinde büyük bir rönesans yer almaktadır; özellikle halk ve varyete sanatları, hem yurt içinden hem de yurt dışından büyük ilgi çekmiştir. 2010’da 55,7 milyon yurt dışı seyahatçinin Çin’e gelmesiyle Çin, günümüzde Dünya’nın en çok ziyaret edilen üçüncü ülkesidir. Ülkenin yerli turizm hacmi de oldukça büyüktür: sırf 2010 Ekim ayı içerisinde 740 milyon Çinlinin yurt içinde seyahat ettiği tahmin edilmektedir.

5 – İtalya
İtalya’da turizm ise ülkede en hızlı gelişen ve en çok kâr getiren sektörlerdendir. Her yıl 43,7 milyon turist ülkeyi ziyaret etmekte ve ülkeye 4,7 milyar dolar bırakmaktadır. İtalya dünya sıralamasında en çok ziyaret edilen beşinci ülke, turizmden en çok kazanan dördüncü ülkedir.